DEFİBRİLASYON 2
Bu yazı tıp fakültesi öğrencileri, sağlık hizmetleri meslek yüksekolulu öğrencileri ve sağlık profesyonelleriyle bilgi paylaşımı için hazırlanmıştır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza / bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Mezuniyet Öncesi Tıp Eğitimi Ulusal Çekirdek Eğitim Programı - 2020’de “Oksijen ve nebul‐inhaler tedavisi uygulayabilme” becerisinin öğrenme düzeyi 4 olarak belirlenmiştir; bir tıp doktorundan karmaşık durumlar / olgular da dahil uygulamayı yapması beklenir.
Defibrilasyon, defibrilatör
cihazı ile yapılır. İşlem esnasında miyokarda çok kısa sürede yüksek miktarda
elektrik akımı verilir. Negatif elektroddan pozitife doğru, bütün miyokardı
geçecek şekilde akım iletilir, kalp hücrelerinin hepsinde aynı anda kontraksiyona
neden olarak kaotik ritmi (VF/pVT) durdurur. Sonrasında kalbin
otomatisitesinden perfüze eden bir ritm, en iyi olasılıkla sinüs ritmi çıkması
umulur.
VF genelde bir Ventriküler Taşikardi
(VT) ile tetiklenir. VF ince ve kaba dalga görünümlü olabilir. İnce VF asistoli
ile karışır. Böyle bir durumda 2 dk KPR uygulayıp hastanın ritmini tekrar
kontrol etmek önerilir.
VF’de EKG bulguları:
VF’de EKG bulguları:
- Biçim ve genlik olarak birbirine benzemeyen anormal, düzensiz dalgalanmalar vardır
- Normal QRS kompleksleri izlenemez
- ST-T dalgaları yoktur.
- Baseline çizgisi seçilemez
Tarihçe
1775’te Danimarkalı bir veteriner ve hekim olan Peter
Christian Abildgaard, tavuklarda elektriğin etkisini araştırdı. İlk şoktan
sonra tavukların ölü gibi olduklarını, ikinci şoktan sonra kendilerine
geldiklerini raporladı.
1947’de Claude Beck ve arkadaşları defibrilatörü
geliştirdi ve bir insanı kurtardı. Yapılan işlem, direk kalbe uygulanmıştı.
1956’da Paul M. Zoll ve arkadaşları transtorasik
defibrilasyonu gerçekleştirdi. (Günümüzde Zoll bir defibrilatör markası.) İlk
defibrilatörler hastanelerin yoğun bakımlarında ve riskli yerlerinde bulunduruldu.
1965te J. Frank Pantgride, hastane öncesinde
kullanılmak üzere ambulansın içine taşınabilir defibrilatör yerleştirdi.
1979’da mikroçip teknolojisinin de gelişimiyle,
Otomatik Eksternal Defibrilatör (OED) geliştirilip kullanıma sunuldu. İlk
yapılan OED’lerin hastane öncesinde kullanılabileceği fikri ortaya çıktı.
Defibrilasyon / Senkronize Kardiyoversiyon
Defibrilasyon yapılırken, kalbin
elektriksel döngüsünde rastgele bir zamana elektrik akımı verilir.
Kardiyoversiyon işlemi yapılırken, makine ile hastanın kardiyak döngüsü
senkronize edilir. Akımın R dalgası veya QRS kompleksi üzerine denk gelmesi
sağlanır. T dalgasının inen kısmı üzerine (rölatif refrakter period) gelen
kardiyoversiyon akımı, hastada VF gelişmesine neden olabilir.
Monofazik ve Bifazik Defibrilatörler
Defibrilatörler hastaya
uyguladıkları elektrik dalga tipine göre Monofazik Defibrilatörler ve Bifazik
Defibrilatörler olarak ayrılır. Monofazik defibrilatörlerde verilen şok dalgası
negatiften pozitife doğru tek yönlü bir dalgadır. Bifazik defibrilatörler
farklı dalga formlarını kullanabilir. İşlem süresinin yarısında bir yönde, ve
diğer yarısında karşı yönde akım verirler. Aritmiyi daha düşük enerji düzeyleri
kullanarak başarıyla sonlandırabilirler.
- Biphasic Truncated Exponential (BTE)
- Biphasic Rectilinear (BR)
- Pulsed Biphasic
Bifazik defibrilatörlerin ilk
şokta aritmiyi sonlandırma başarısı daha yüksek. Bifazik dalga paternlerinden
hangisinin daha iyi olduğuna dair kanıt yok.
Defibrilatörler
Defibrilatörler kullanıcıya göre Manuel Defibrilatörler ve Otomatik Eksternal Defibrilatörler (OED) olarak ayrılırlar. Bazı manuel defibrilatörlerin OED modu da bulunur. OED’ler hastanın ritmini değerlendirir. Şoklanabilir ritm varsa şok verir. Görüntü ve ses özellikleri ile kurtarıcıyı uyarır.
Defibrilatörler kullanıcıya göre Manuel Defibrilatörler ve Otomatik Eksternal Defibrilatörler (OED) olarak ayrılırlar. Bazı manuel defibrilatörlerin OED modu da bulunur. OED’ler hastanın ritmini değerlendirir. Şoklanabilir ritm varsa şok verir. Görüntü ve ses özellikleri ile kurtarıcıyı uyarır.
- Açma-kapama düğmesi “on-off”.
- Enerji miktarını ayarlama düğmesi
- “Energy select”: 10-20-30-50-100-200-300-360j.
- Enerji yükleme düğmesi
- “Charge” düğmesi: Apex kaşığı ve alet üzerinde bulunur. 2-5 sn de şarj eder.
- Enerji verme anını ayarlama düğmesi
- Senkronizasyon “sync” düğmesi
- Enerji verme düğmeleri “discharge”
- Kağıt üzerine kayıt düğmesi “record”
- Kağıtta işaretleme yapma “mark”
- Derivasyon seçme “lead select”.
- P,I,II,III (P: “paddles” “çabuk görme)
- Dalga yüksekliklerini ayarlama “ECG size”
- ¼, ½, x1, x2, x4
- Kalp hızı uyarı düğmesi “heart rate=HR” (alarm)
Ritm tanıma en az iki
derivasyondan yapılır. Kör defibrilasyon, eğer ritmi değerlendirme olanağı
yoksa hayat kurtarıcıdır. Ancak OED’ler ritmi tanıdıkları için ve manuel
defibrilatörlerde de hızlı bakış “quick-look” mümkün olduğundan, kör
defibrilasyon gereksinimi nadirdir. Hızlı bakış için kaşıklar bulunduğu yerde
90˚ çevrilerek tekrar bakılır. Defibrilatör açıldığında paddle (kaşık) modundadır.
Defibrilatörle verilen enerji
miktarının, istenen seviyede olup olmadığını kontrol etmek mümkündür. Kaşıklar
makinanın üzerindeki yerlerine takılıyken enerji seçimi yapılır, şarj düğmesine
basılarak şarj etmesi beklenir ve sonra her iki kaşıkta yer alan “discharge”
düğmelerine aynı anda basılarak enerji verilir. Monitör ekranında “test ok”
yazabilir veya verilen enerji Joule olarak gösterilir.
Kaşık / Jel ped
Defibrilasyon işleminde enerji
kaşıklar veya jel pedler aracılığıyla verilebilir.
Kaşıklar
Yetişkin ve çocuklar için
kaşıklar vardır. Çoğu 8-9 cm çaplı
kaşıklardır. Kaşık boyutunun
artması akım yoğunluğunu azaltarak hasar riskini azaltır. 12-13 cm çaplılarda
hasar daha az, kaşık
boyutu küçüldükçe myokard hasarı artar. Yetişkin kaşığının kenarındaki mandal
bastırılarak çıkarılır ve çocuk kaşığı ortaya çıkar.
- Apex kaşığında şarj düğmesi ve göstergesi var
- Sternum kaşığında kontakt göstergesi var
- Kırmızı, sarı, yeşil
- Her iki kaşıkta şok düğmeleri var
- Enerji verme düğmeleri “discharge”
Jel ped deri yüzeyine
yerleştirilir. Uçlarındaki kablonun makinayla bağlantısı sağlanır. Bazı
modellerde sternum ve apeks pedleri ayrıdır, diğerlerinde makine kalbin aksına
göre akımı verir. Kaşık kullanılıyorsa doğru yerlerine yerleştirilmelidir.
Cilde temas
Kaşık kullanımında cilt
yanıklarını önlemesi için ve transtorasik direnci azaltması için jel kullanımı
önerilir. Kaşıkların yerleştirileceği iki alan arasında jel bağlantı
olmamalıdır. Kaşıklar birbirine değdirilmemelidir, ark oluşabilir.
Jel pedlerin cilde iyi yapışması
için üzerine bastırılır. Eğer hasta çok kıllıysa traş edilir. Hemen traş etmek
mümkün değilse, bir jel ped hastaya yapıştırılır, sıkıca bastırılır, sonra
hızlıca çekilerek kıllar giderilir. Yeni jel ped temizlenmiş alana
yapıştırılır.
Elle kullanılan kaşık
elektrodların ciltle daha iyi temas ettiği ve transtorasik impedansı azaltarak daha
iyi sonuçlar alınmasını sağladığına dair çalışmalar olsa da, jel pedlerin
kullanımı öneriliyor.
Eğer kaşık kullanılıyorsa,
hastaya tam temas etmesi sağlanır. Kaşıklar göğüs duvarına sıkıca
bastırılmalıdır. Cilt altı yağ dokusunu sıkıştırıp geçirgenliği artırmak için
uygulanacak basınç:
- Erişkinlerde 8 kg/cm2
- 1-8 yaş için 5 kg/cm2
- 10 kg altı ise 3 kg/cm2
Sternum kaşığının üzerindeki
göstergede yeşil ışığın yanması yeterli iletim sağlandığını
gösterir.
Kaşıkların / jel pedlerin
yerleşim yerleri
- Anterior-apex (anterolateral yerleşim)
- Anteroposterior
- Biaksiller
- Prekordiyal-sağ infraskapuler
Anterior-apex yerleşimi KPR
esnasında öncelikli olarak tercih edilir. Sternum kaşığı sternumun üst kısmının
sağ tarafına, sağ klavikulanın hemen altına 2-3 interkostal aralığa
yerleştirilir. Apex kaşığı orta koltuk altı çizgisi üzerine, memenin hemen
soluna, 4-5 interkostal aralığa (EKG V6 elektrodunun yeri) yerleştirilir.
Anteroposterior yerleştirme transtorasik
pacemaker uygulamasında tercih edilir. Atriyal fibrilasyonun senkronize
kardiyoversiyonunda da daha başarılı olabilir. Bir jel ped sternum sağ yanına,
2-3 interkostal aralığa ve diğer jel ped sol scapulanın hemen ucu ile vertebra
arasına yerleştirilir.
Kaşıkların /jel pedlerin doğru
yerleştirilmesi kalbi sandviç gibi ortaya alarak, uygulanan elektrik şokunun
kalbin tamamında etkili olmasını sağlar. Kaşıkların birbirine yakın olması
elektrik arkı şansını artırır.
Enerji seçimi
Monofazik defibrilatörlerde
VF/pVT için 360 J ile şok verilir. Tekrarlayan defibrilasyonlarda aynı enerji
düzeyi seçilir.
Bifazik defibrilatörlerde üretici
firmanın önerisine göre 120-200 J ile şok verilir. Doz belirtilmemişse 200 J
kullanılır. Makinanın en yüksek dozu kullanılabilir. Tekrarlayan şoklarda
verilen enerji düzeyinin yükseltilmesi önerilir. Bifazik defibrilatörlerde artık
hastanın torasik impedansını ölçen ve uygun dozda akım verilmesini sağlayan
sistemler de var.
OED tekrarlayan
defibrilasyonlarda doz artırımı yapanların kullanımı önerilir. Ancak aynı dozda
şok veren makinalar da kullanılabilir.
Defibrilasyon
Yapılan defibrilasyon işlemi
direkt kardiyak (torakostomi açılan hastada) veya transtorasik olabilir. Burada
transtorasik defibrilasyon işlemi anlatılmaktadır.
VF /nabızsız VT’deki hastaya
yapılacak olan defibrilasyon işlemi için anestezi gerekmez. Eğer kardiyoversiyon
yapılacaksa aydınlatılmış onam, 12 derivasyon EKG çekilmesi, sedoanaljezi,
digoksin alımının kesilmesi, gerekli ise antikoagülasyon başlanması, işlem
öncesi açlık gibi kurallara uyulmalıdır.
Defibrilatör
hastanın yanına gelmezden önce, hazırlanırken, şarj edilirken ve şok
verildikten hemen sonra kalp masajı uygulanması önerilir.
Kaşıklar yerleştirilirken,
hastada kalıcı pacemaker varsa korunur. Jel pedlerin veya kaşıkların
pacemakerın yaklaşık 12-15 cm uzağına yerleştirilmesi önerilir. Mümkünse anteroposterior
yerleşim kullanılır. Senkronize kardiyoversiyon işlemi yapılacaksa, uygun olan
düşük dozların seçilmesi ve soğuma için şok aralıklarının 5 dakikaya uzatılması
önerilir.
Transdermal nitrogliserin preparatı
varsa çıkarılır, o bölgedeki cilt silinir.
Hasta havuz kenarı gibi ıslak bir
zemindeyse yine de defibrilasyon yapılabilir. Göğüs ön duvarında su, aşırı ter,
kusmuk, idrar veya diğer sıvılar varsa silinir.
Kaşıklar veya jel pedler
yerleştirilir. Manuel defibrilasyonda enerji düzeyi seçimi makine üzerinden
yapılır.
Oksijen uzaklaştırılır.
Defibrilasyon işlemi ekspiryum
sonunda yapılır.
Uzamış kollapsta veya asistoli-VF
ayrımı yapılamıyorsa önce 2 dakika KPR yapılır.
- Elektrik yağdan, havadan, kemikten geçerken enerji düzeyi düşer. Bu nedenle kaşıklar bastırılarak cilt altı yağ dokusu sıkıştırılır, meme dokusunun üzerinden şok vermekten kaçınılır, ekspiryum sonunda şok verilir, sternumun sağ yanından şok verilir. Elektrik akımının cilt üzerinden kısa devre yapmaması için sıvılar silinir, jel birleşecek şekilde bulaştıysa silinir, transdermal ilaçlar çıkarılır.
Şarj etme düğmesi hem makinenin
üzerinde, hem Apex kaşığında var, birinden şarj edilir. Şarj olurken sesli ve
ışıklı uyarı verir. Şok vermezden önce hastayla hiç kimsenin temas etmediğine
emin olunmalıdır.
- "I'M CLEAR, YOU'RE CLEAR, WE'RE ALL CLEAR"
- BEN ÇEKİLDİM!
- SİZ DE ÇEKİLİN!
- HERKES ÇEKİLSİN!
Şok vermek için Apex ve Sternum
kaşıklarının her ikisindeki düğmelere aynı anda basılmalıdır. Eğer senkronize
kardiyoversiyon yapılıyorsa enerji verilene kadar tuşlara basılı tutulur. OED
kullanılıyorsa veya jel ped kullanlıyorsa şok verme düğmesi makinenin
üzerindedir.
Tek defibrilasyon yapılır. Hemen
arkasından KPR devam edilir. İlk defibrilasyondan sonra 5-10 saniye içinde perfüzyon
sağlayan ritm oluşması beklenir. Eğer bu süre içinde hastada düzelme olmadıysa
KPR uygulanır ve ritm kontrolü 2 dakika sonra yapılır.
Endikasyon
- VF ve nabızsız VT’de defibrilasyon,
- Diğer bazı ritmlerde senkronize kardiyoversiyon işlemi yapılır.
Kontrendikasyon
- Kötüye kullanım
- Bir vakaya doğrudan kafaya kaşıklar yerleştirilerek akım verilmiş. Hafıza kaybı gelişmiş.
- Artmış otomatisiteye bağlı disritmilerde
- Multifokal atriyal taşikardi
Endikasyonsuz kullanım
- Asistolide defibrilasyon uygulanması parasempatik deşarja bağlı yüksek dereceli ileti bloğu, myokard hasarı veya her ikisine birden neden olur ve hastanın durumunu kötüleştirir.
Komplikasyonlar
- Yumuşak doku yaralanmaları
- Myokardiyal yaralanmalar
- Myokardiyal nekroz
- Yüksek enerjiye bağlı
- EKG’de 1-2 dakikada düzelen ST elevasyonu görülebilir
- Myokardiyal disfonksiyon
- 24-48 saatte düzelir
- Myokardiyal yaralanmalar
- Kardiyak ritm bozuklukları
- Sağlık çalışanlarında yaralanmalar
- Ölüm
- Parestezi
Defibrilasyon veya
kardiyoversiyon işlemlerinden sonra en sık görülen komplikasyon zararsız
aritmiler olmaktadır.
Uygun jelped kullanımında veya
kaşıklar jellendiğinde uygulama yerinde hiperemi ve 1. derece yanık gelişse
bile ciddi yumuşak doku yaralanması beklenmez. Yetersiz teknik ve elektrod
yerleşimine bağlı olarak %20-25 hastada orta ve ağır derecede cilt yanıkları
oluşur. Hastanın ıslak olması, uygulama yapılacak bölgeye kusmuk, idrar, aşırı
ter, diğer sıvıların bulaşmış olması, kaşıkların sürülen jelin ark yapacak
şekilde bulaşması yanıklara (bazen 3.derece) neden olabilir.
Yüksek oksijen ortamında
parlamalar olabilir. Transdermal nitrogliserin preparatları patlayabilir.
İntratorasik yaralanma meydana
gelebilir. Ancak kanıtlanması güçtür.
Myokardda geçici sarkolemmal
mikrolezyonlar oluşur, lezyonlar sınırlıysa hücreler 60 sn içinde normale
döner. Ancak ağır hasar gelişirse sitozolik kalsiyum aşırı yüklenmesi
oluşabilir ve post şok kontraktürle sonuçlanır. Kümülatif şok dozu >475 J
ise kardiyak izoenzim (CKMB) yükselebilir. Hemen gelişen ve 1-2 dakika
sürebilen ST segment elevasyonu gözlenebilir. Bununla birlikte genellikle
defibrilasyon işlemi AMİ enzimatik tanısını etkilemez. Bazı defibrilatör
modelleri defibrilasyondan önce torasik impedansı ölçerek uygun enerjinin
toraks ve myokarddan geçişini sağlar. Genellikle 2 dakikadan uzun süre kalıcı
olan ST segment elevasyonunun, şoktan bağımsız miyokardiyal injüri göstergesi
olduğu kabul edilir.
Miyokardiyal fonksiyon bozukluğu,
kardiyak arest esnasında koroner kan akımının kesilmesine bağlı olarak
gelişebilir; 24-48 saat içinde düzelir.
Uzamış VF ve yüksek enerjili
tekrarlayan şoklardan sonra postdefibrilasyon disritmiler (asistoli, geçici
yüksek dereceli kalp blokları) daha yaygındır.
Pulmoner ödem kardiyoversiyonun
nadir bir komplikasyonudur. Sol atriyal duraklama ve sol ventriküler fonksiyon
bozukluğuna bağlı olarak geliştiği düşünülmektedir.
Kardiyoversiyon yapılan
hastalarda intrakardiyak trombüs varlığında tromboembolizasyon gelişebilir.
Uygun senkronizasyon sağlanamazsa hasta VF’ye girebilir.
Sağlık çalışanının yaralanması
riski 1/1700 şok olarak hesaplanmış.
Digoksin toksisitesindeki hasta
Yüksek dozda digoksin alınması
veya digoksin zehirlenmesi durumlarında her tipte taşikardi ve bradikardi
meydana gelebilir. Digitalis preparatları kalbi elektriksel uyarılara duyarlı
hale getirir
Gebelerde defibrilasyon
Gebe hastalarda defibrilasyon
veya kardiyoversiyon işlemleri yapılabilir. Mümkünse fetal monitörizasyon
yapılır.
Otomatik Eksternal Defibrilatör kullanımı
Kullanımı daha kolaydır. Çok daha
az düğme içerir. Sesli ve yazılı uyarı ile kurtarıcıyı yönlendirir. Yaşanılan
bölgenin dilinde ve yüksek sesle uyarı vermesi beklenir. Hafızasındaki
ritimlerle hastanın ritmini karşılaştırarak VF olup olmadığına karar verir.
Bazı modellerde monitör ekranından hastanın ritmini görmek ve karar vermek
mümkündür.
Bataryası takılı değilse
takılmalıdır.
- Genellikle kapak açılınca makine çalışmaya başlar.
- Jel pedler hastaya yapıştırılır ve elektrod ucu OED bağlanır. Bazı modellerde apeks ve sternum jel pedinin nereye yapıştırılacağı ayrı ayrı gösterilmiştir. Bazılarında pedler her iki amaçla yapıştırılabilir, makine akım yönünü ayarlar.
- “Hastaya dokunmayın. Ritm analizi yapılıyor” uyarısı gelir. Bu esnada hastaya hiç kimse dokunmamalıdır.
- Bundan sonra;
- “Şoklanacak ritm yok. Kalp masajına devam edin” uyarısı gelebilir. KPR devam edilmelidir. OED 2 dakikanın sonunda sizi uyaracak ve üçüncü basamağa dönecektir.
- “Şoklanması gereken ritm var. Hastaya şok vermek için düğmeye basın” uyarısı gelebilir. Düğme kırmızı, ışıklı, yanıp sönen, 3 numaralı, vs olabilir. Şok verildikten hemen sonra hastada düzelme gözlenmediyse KPR sürdürülmelidir. OED 2 dakikanın sonunda sizi uyaracak ve üçüncü basamağa dönecektir.
OED’den sorumlu ayrı bir kişi
olması önerilir. OED açılırken ve jel pedler yapıştırılırken kalp masajına
devam edilmelidir.
Kendime notlar
- Trifazik defibrilatörler 2000 yılında geliştirilmiş, ama çalışma veya öneri yok.
- ERC 2015 tanıklı VF /pVT’de, hasta defibrilatöre bağlıysa derhal 3 şok (stacked) verilmesini öneriyor. Sonrasında eğer hastanın perfüze eden bir ritmi yoksa ALS uygulanmasını öneriyor.
- Göğüse yumruk; ERC’de ve AHA’da sadece tanıklı VF/pVT’de, hasta defibrilatöre bağlı değilse ve defibrilatörün gelmesi gecikecekse öneriliyor.
- 2015'te Adrenalini AHA 2. Şoktan sonra, ERC 3.şoktan sonra öneriyordu. 2020'de iki kılavuz da 3. şoktan sonra adrenalin öneriyor
Okuma önerisi
- https://emedicine.medscape.com/article/80564-overview#showall
- European Resuscitation Council Guidelines for Resuscitation 2020 Section 3. Adult advanced life support
- Part 3: Adult Basic and Advanced Cardiovascular Life Support: 2020 American Heart Association Guidelines Update for Cardiopulmonary Resuscitation and Emergency Cardiovascular Care
Yorumlar
Yorum Gönder